SEDA İNCİRKUŞ
Yeni düzenlemelere göre, devlette meydana gelen veri ihlallerini bildiği halde, bunları kamuya açıklayanlar iki ile beş yıl arasında hapis cezası ile karşılaşabilir. Başka bir ifadeyle, yetkililerin siber güvenlik sorunlarını çözmemesiyle ilgili suçlu sayılmamakla birlikte, bu sorunları dile getirenler suçlamalara maruz kalacak.
DEVLET Verilerinin AÇIKLANMASI ARTIK YASAK
Yeni yasa çerçevesinde, resmi kurumların siber güvenlik eksikliklerini kamuoyuna açıklayanlar “halk arasında korku ve panik yaratma” veya “kurumları hedef gösterme” suçlamasıyla karşılaşacak. Veri ihlalinin gerçeği ya da sahte olup olmaması gözetilmeksizin, bu konuda haber yapma, sosyal medya üzerinden yorum yapma ya da başka bir şekilde konuyu gündeme getirme suç kapsamına alınacak.
Ek olarak, devletin siber güvenlik sistemlerini ihlal edenler ya da elde ettikleri verileri muhafaza edenler, sekiz ila on iki yıl arası hapis cezası alabilecek. Bu verileri halka açık şekilde paylaşanlar, diğer bireylere iletenler veya satmaya çalışanlar ise on ila on beş yıl hapis cezasıyla cezalandırılacak.
SİBER GÜVENLİK GÖREVLİLERİ KORUNUYOR
Bu düzenleme, sadece veri ihlallerini kamuoyuna duyuranları değil, aynı zamanda siber güvenlik alanında görevli devlet memurlarını da koruma altına alıyor. Siber Güvenlik Başkanlığı’nda görev alanlar, işlerinden ayrıldıktan sonra iki yıl süreyle özel ya da kamu kuruluşlarında çalışamayacak, ticari faaliyetlerde bulunamayacaklar.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ÜZERİNDE EK KISITLAMALAR
Türkiye'de daha önce yürürlüğe giren dezenformasyon yasaları ve sosyal medya sansürü ile birlikte, Siber Güvenlik Kanunu’nun getirdiği yeni kısıtlamalar, dijital ortamda ifade özgürlüğünü daha da kısıtlamakta.
Önceden, birçok kamu kurumunun veri sızıntısı yaşadığı ve kişisel bilgilerin hacker gruplarının eline geçtiği ortaya konmuştu. Ancak artık bu tür durumların kamuya ifşası bile suç teşkil edecek.
Bu yasa, özellikle bağımsız gazetecileri, araştırmacıları ve siber güvenlik uzmanlarını hedef alacak şekilde düzenlenmiş gibi görünüyor. Devletin hatalarının dile getirilmesi suç sayılacakken, bunları önlemek için yeterli önlemler almayanlar için ise herhangi bir yaptırım öngörülmemesi dikkat çekiyor.